'Antisemitizmin sebebi Yahudiler değil antisemitlerdir'

-
Aa
+
a
a
a

Aylin VARON

Tüm dünyada bir ekonomi gurusu olarak tanınan milyarder finansör George Soros dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen ekonomik gelişim projelerine sağladığı filantropik destek kadar, ağzından çıkan tek bir sözle piyasaları alt üst edebilmesi ve hükümetleri etkileyen ekonomik değişimlere sebep olabilmesiyle ve zaman zaman bu nedenle büyük tepki toplamasıyla da ünlü.

1992’de İngiliz Sterlin’ine saldıran yorumlar yaparak Sterlin’in değerinin %12’lik bir düşüş göstermesine sebep olan Soros, bir gün içinde kendi adına 1 milyar dolarlık kar etmiş ve akabinde dönemin İngiltere Başbakanı John Major’dan büyük tepki toplamıştı.Soros’un Asya finans piyasasında yürüttüğü çalışmalar Malezya ekonomisini büyük sekteye uğrattığı dönemde ise, Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed bu olumsuz gelişmenin tek suçlusu olarak George Soros’u göstermişti.

Macaristan doğumlu bir Yahudi olan ve Londra’ya kaçarak Holokost’tan kurtulan 74 yaşındaki Soros, geçen ay New York’da Yahudi Finansörler Network’ünün (Jewish Funders Network) düzenlediği toplantıda söz aldığında, katılımcılar bu kez olumlu sözler duymayı bekliyordu.

Yahudi olmasına rağmen, Yahudi organizasyonların toplantılarına katılmaması ve Yahudileri ilgilendiren projelere finansal destek vermemesiyle ünlü Soros, uzun zamandır ilk defa böyle bir toplantıya katılmayı kabul ettiğinden, katılımcılar bugüne kadar 5 milyar dolarlık bir serveti finansal yardıma ayırmış olan Soros’un filantropik desteğinin bir kısmını Yahudiler’e de yönlendirebileceğini umdular.

Beklenenin aksine, 5 Kasım’da gerçekleşen toplantının ardından konuşulan konu Soros’un filantropi alanındaki planlarından çok, antisemitizmin sebebini İsrail ve Şaron’un politikalarına bağlayan keskin yorumlarıydı.

George Soros’un, antisemit olmayıp anti-siyonist olduklarını savunan radikal solcuların söylemini andıran sözleri Amerikan Yahudi liderleri, Parlamento üyeleri, önde gelen medya kuruluşlarının editör ve köşe yazarları arasında büyük bir tartışmaya yol açarken, Beyaz Saray ve ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin önde gelen adaylarından tepki aldı. Tüm bu tartışmalar, Soros’un "Avrupa’da antisemitizmin artmakta olup olmadığı yönünde neler düşündüğü" sorusuna verdiği cevabın etrafında dönüyordu.Öncelikle Jewish Telegraphic Agency tarafından yayınlanan ve yoğun tartışmaların odağı olan konuşmada Soros şu yorumlarda bulundu:

"Antisemitizm Avrupa’da yeniden yükselişe geçmiştir. Bush ve Şaron yönetimlerinin bu duruma katkısı büyüktür. Tam anlamıyla antisemitizm olmasa da, bu yönetimlerin politikalarına verilen tepkiler antisemitizm olarak da ortaya çıkmaktadır. Ben bu politikaları eleştiriyorum."

Sözlerine ek olarak, "Eğer sözü geçen yönetimlerin gittiği yönü değiştirebilirsek, antisemitizm de azalacaktır. Antisemitizmle başa çıkmak için daha direkt bir yol düşünemiyorum", diyen Soros kendi kişisel aktivitelerinin de global düzeyde artan antisemitizme katkıda bulunduğunu düşündüğünü belirtti. Buna örnek olarak, Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’in Ekim ayında yaptığı konuşmada sarfettiği "Yahudiler dolaylı olarak dünyayı yönetiyor" sözlerini anımsattı.

Uluslararası düzeyde birçok hükümeti etkileyen ve çeşitli politik hareketleri destekleyen projeleri finanse eden Soros, "Kasıtlı olmadan, negatif Yahudi imajına katkıda bulunduğunu" sözlerine ekledi.

Bu açıklamalar özellikle Amerika’nın önde gelen Yahudi liderleri tarafından yoğun eleştiri aldı. Anti-Defamation League Direktörü Abraham Foxman, "Soros kadar sofistike, kendini insanlığın iyiliğine adamış ve karşılıklı anlaşma yanlısı bir kişilik, yaptığı açıklamalarla antisemitlerin davasını güçlendirmekten başka bir şey yapmıyor" derken Soros’u antisemitler tarafından üretilen "tipik Yahudi stereotipi"ni akıl almaz açıklamalarla desteklemekle ve kendini örnek göstererek yanlış bir şekilde doğrulamakla suçladı.Soros’un sözlerini "basite indirgenmiş, yapıcılıktan uzak ve önyargılı" bulan Foxman, bu sözlerin özünde "dünyanın tüm problemlerini İsrail ve Yahudiler’in kötülüklerine bağlayan" çarpık ve saptırılmış bir bakış açısının yattığını dile getirdi.

Bunlara ek olarak Foxman şu saptamada bulundu: "Eğer Soros olduğu kişi olarak (yani dünya olaylarının gelişmesinde etkili, güç sahibi ve zengin bir Yahudi olarak) dünyadaki antisemit bakış açılarına katkıda bulunduğunu düşünüyorsa, kendisi için öne sürdüğü çözüm yolu nedir? Tüm parasını başkalarına devretmek mi? Susmak mı?"

Dünya Yahudi Kongresi’nde (World Jewish Congress) üst düzey bir danışman olan Elan Steinberg ise şu sözlerle Soros’u eleştirdi: "Olayları net olarak anlayalım. Antisemitizmin sebebi Yahudiler değil, Antisemitlerdir."

Steinberg, "Bush ya da Şaron politikaları elbette eleştirilebilir ancak antisemitizmin gerçek sebebini saptırmak insanlığa yapılmış kötü bir hizmet olmakla kalmayıp, tarihi bir yalan yaratmaktır" dedi.

Soros’un açıklamalarıyla ilgili yapılan tüm bu tartışmalar çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor: "İsrail ve Yahudiler’i eleştirmek elbette mümkün ancak bu eleştirilerin limiti nereye kadar uzanırsa yapıcılığını kaybetmez? Retorik geçerli bir eleştiri aracıdır ancak ne zaman demokratik tartışma boyutlarını aşarak zararlı olur?"

Demokratik toplum bu sorulara yanıt bulamadığı sürece antisemitizm ve her türlü xenofobi ne yazık ki körüklenerek çoğalmaya devam edecek ve bu durum demokratik söylemlerin arkasında gizlenerek daha da tehlikeli boyutlara ulaşacaktır..